cross

Artık Yayınlara Mesajınızı Gönderebilirsiniz!

Devam etmek için ENTER'a basın.

Korkulu Rüyamız: Kulaklık Seçimi

Kullanım amacı ne olursa olsun kulaklık seçmek her zaman zorlayıcı bir iştir. Çeşitli değişkenleri göz önünde bulundurarak verilen bu karar sonunda, beklentinin altında kalırsa insanda bir hayal kırıklığı yaratabilir. Gelin bugün sizi çoğu platformda memnun edecek, performans canavarı, dağ gibi sağlam ve aynı zamanda sınıfında bütçe dostu olan bir efsane olan Sennheiser HD-25 ile tanıştırayım. Bilmeyenler için Sennheiser markasından biraz bahsedeyim. Alman asıllı şirket 1945 yılında Hannover yakınlarında Fritz Sennheiser tarafından tam anlamıyla bir “start-up” kıvamında kuruldu. Günümüz tarihine kadar geçen 76 yıl içerisinde dünyanın önde gelen kulaklık, hoparlör, mikrofon ve kablosuz iletim sistemi üreticilerinden biri oldular.

İlk kez 1988 yılında üretilen HD 25 her ne kadar profesyonel izleme kulaklığı olarak tasarlanmış olsa da DJ kabinlerinde hüküm sürmeye başlamadan önce, Concorde’da yüksek sınıf uçuş kulaklıkları olarak da bir dönem çok tercih edilmiştir. Dayanıklılığı ile ön plana çıkan bu kulaklık için 2020 yılında çekilen etkileyici “The Watermelon Challenge” reklam filmi, sevenleri tarafından çok ilgi topladı. Bu reklam filmi için insan kafası boyutlarında bir Karpuzun üzerine HD 25’i takıp beyzbol sopası ile vuruyorlar. Hatta acımayıp bir de karpuzun içine bir iç mekânda kullanılabilecek yasal sınırları zorlayan miktarda C4 patlayıcı koyuyorlar ve sınırları zorlayan bir sağlamlık testi uyguluyorlar. Kulaklık bana mısın demiyor. Özetle dayanıklılık konusunda kullanıcıyı yarı yolda bırakmayacak bir kulaklık. Aynı zamanda, 140 gr ağırlığında olması da birçok kullanıcı tarafından beğenilen bir özellik. Bu sayede uzun sahne performanslarında veya stüdyoda geçireceğiniz uzun sürelerde sizin işinizi daha da kolaylaştıracaktır. Her ne kadar bazı kullanıcılar tarafından stüdyo kullanımı için yetersiz olduğu düşünülse de flat’e yakın yani daha düz ve dengeli bir equalizer’a sahip olup başlangıç seviyesinde bir Ev stüdyosu kurarken monitörlere ayıracak bütçeniz yoksa sizi bir süre idare edecektir.

Gerek taşınabilirlik gerek dayanıklılık ve de gerek ses kalitesi olarak ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek, senelerce müzikle olan bağınızı güçlendirebilecek bir kulaklık arıyorsanız daha fazla aramanıza gerek yok! Bunlara ek olarak piyasadaki çoğu kulaklık gibi kablosuz bir modeli de var. Eğer profesyonel kullanımdan ziyade daha gündelik bir kulaklık arıyorsanız da çözümü birkaç ay önce piyasaya çıkan Sennheiser HD 250BT’de bulabilirsiniz. Umarım kulaklık seçmekteki bu engebeli yolda size birazcık da olsa yol gösterebilmişimdir. Veda etmeden önce, bir sonraki incelemelerde görmek istediğiniz ürünler için (icerik@radyobilkent.com ) mail adresinde önerilerinizi bekliyoruz. Bu arada, yukarda bahsettiğim “The Watermelon Challenge” eğer ilginizi çektiyse videoyu aşağıda bulabilirsiniz. Kendinize çok iyi bakın, görüşmek üzere.