“Fil” ile Aşkın ve Vedanın Hikâyesi: Büyük Ev Ablukada’nın Feel Şarkısı Üzerine

Büyük Ev Ablukada’nın akustik performanslarında her dinleyeni bir kez daha büyülediği “Feel” şarkısı, grubun son albümü olan “Defansif Dizayn”ın en farklı ve güzel şarkılarından biri diyebiliriz. Bu şarkı çok yoğun hisssettiğimiz duygularımızın bile zamanla nasıl değişip yok olabileceğini etkileyici bir biçimde anlatıyor. Şarkı sözlerinde, bir evin her odasında geçmişten kalan anıların hâlâ canlı olduğu söyleniyor. Bu anlatım, aşkın ve bağlılığın mekânlar üzerinde bıraktığı izleri ve zamanla hafızalarda nasıl solduğunu gösteriyor bize aslında. 

Şarkının merkezinde yer alan “feel” kelimesi, yalnızca bir duyguyu temsil etmekle kalmıyor; aynı zamanda İngilizce’deki telaffuzu “fil” kelimesiyle ses benzerliği kurularak daha ağır ve somut bir varlığa da işaret ediyor. “Odanın içindeki fil” metaforu, görmezden gelinemeyen ancak bir türlü de üzerine konuşulamayan yoğun duyguların ağırlığını simgeliyor. Şarkı, aşkın ve kaybın insanın içinde oluşturduğu ezici baskıyı bu metafor üzerinden ustalıkla ifade ediyor. “Feel” aşkın yalnızca güzel anılarla değil, aynı zamanda acı ve pişmanlıkla da dolu olabileceğini anlatıyor. Aşk en başlarda hep içimizi içimize sığdıramaz hale getirir, başka bir şey düşünme fırsatı bırakmaz bizlere. Biten bir ilişkinin ardından hepimiz kendimizi bir daha yaşamımıza normal devam etmemiz mümkün değilmiş gibi çaresiz hissederiz. Ancak zaman geçtikçe ve hayatın doğal akışına kendimizi tekrar kaptırdığımızda bu hislerin de hafiflediği görülür. Şarkıda bu süreç, aşkın ilk baştaki yakıcı etkisinden zamanla soluklaşan anılara dönüşmesiyle betimleniyor. 

Özellikle, şarkıda anlatılan “hissetmenin yokluğu” meselesi oldukça çarpıcı. İnsan, yoğun bir aşkın ardından yalnızca karşındaki insanı değil aynı zamanda o hissetme hâlini de kaybeder. İlk zamanlarda bu boşluk yabancı ve rahatsız edici gelse de zamanla hafifleyen kalp atışları ve unutulan alışkanlıklar sayesinde kişi yeniden kendini bulmaya başlar. Bu durum, duygusal  iyileşmenin de önemli bir işareti sayılabilir. Büyük Ev Ablukada, “Feel” şarkısında yalnızca bir aşk hikâyesini değil, aynı zamanda yoğun duygulardan özgürleşmenin sancılı ama kaçınılmaz sürecini anlatıyor. Şarkının akustik düzenlemesi ve sade vokalleri de bu duygu yoğunluklu atmosferi destekliyor. 

“Feel”, aşık olduğumuz o andan başlayıp bitişiyle gelen hafiflemeye kadar hislerimizin yolculuğunu ilmek ilmek işleyen bir şarkı diyebiliriz. Aslında “Feel”, aşkın insan hayatındaki geçiciliğini ve acıların zamanla hafiflemesiyle kişinin yeniden özgürleşebileceğini anlatan bir süreç. Büyük Ev Ablukada’nın samimi ve derin anlatımı sayesinde dinleyenin kendi deneyimlerini şarkının içinde buluyoruz.

Şarkının bir diğer dikkat çekici yönü ise, duyguların kaçınılmaz değişimi karşısında gösterilen insani direnç. Biz hislerimiz kaybolmasın diye ona sıkı sıkı tutunur, hatıraları canlı tutmaya çalışırız çoğu zaman. Ancak “Feel” şarkısı, bu  hislerin tıpkı canlı birer varlık gibi doğduğunu, büyüdüğünü ve sonunda sönümlendiğini kabul etmenin olgunlaşmanın bir aşaması olduğunu anlatıyor. Sevginin bazen gitmesine izin vermek gerektiği fikri, şarkının derinliklerinde sürekli kendini hatırlatıyor. Her dinleyişimde benim için farklı bir anının kapısını aralayan bu şarkı, zamanla iyileşmenin sessiz tanığı hâline geliyor. “Feel”, bir aşkın ağırlığından kurtulmanın ve yeni başlangıçlara yer açmanın müzikal bir ifadesi. Ankara’daki her bir konserlerinde şarkının farklı bir varyasyonuyla karşımıza çıkıyor Büyük Ev Ablukada. O yüzden diğer gruplardan farklı olarak konserine bir kez gitmek yeterli gelmiyor insana. Onları her konserlerinde, tekrar tekrar izlemek her seferinde farklı duygular ve düşünceler uyandırıyor. Yani onları dinlemeye doymak epey zor diyebiliriz. 

Şarkı dünyasından daha fazla hikâye duymak için Radyo Bilkent’i sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın!